Haydar Webte

30 Ağustos 2014 Cumartesi

Kendin Yap: Plastik alışveriş torbası

07:59

Bu satırları okuyorsan, 10 Dakika Onceki“ Kağıt torba mı, plastik torba mı, bez torba mı? “ yazımızı okumuş ve plastik torbaları daha az ku... Devamı »

Çevre

Kağıt torba mı, plastik torba mı, bez torba mı?

07:58

Unknown

Naylon poşetlerin doğaya verdiği zararları artık çoğumuz biliyoruz. Bir naylon torbanın toprakta geri dönüşmesi yıllar, yüzyıllar sürer. T... Devamı »

Çevre

Suyu az harcamak için 10 neden

07:54

Unknown

Dünya üzerindeki temiz ve kullanılabilir tatlı su miktarı o kadar az ki ,suyu az harcarken iki kere düşünmek gerektiğini artık hepimiz bili... Devamı »

Çevre

Su Hakkında Bilmedikleriniz

07:53

Unknown

Yetişkin bir insanın vücudunun yaklaşık %70’i sudur. Aşırı miktarda suyu hızlıca içmek, su zehirlenmesine neden olabilir. Kandaki so... Devamı »

Doğa Sanat

Sanatçı Hayvanlar

07:50

Unknown

Çoğumuz sanat denen kavramın insanlarla ilişkili olduğunu düşünürüz. Sen de böyle düşünenlerdensen seni bazı hayvanlarla tanıştırmanın vak... Devamı »

Doğa

Gezgin kirp Biddy

07:46

Unknown

Biddy ile internette gezinirken, tesadüfen tanıştık. Biddy bir kirpi. Daha ayrıntılı söylemek gerekirse o bir pigme Afrika kirpisi . Baz... Devamı »

Bilgi

1 Nisan' da Neden Şaka Yapılır

07:45

Unknown

Her yıl 1 Nisan yaklaşırken insanlar arkadaşlarına ya da tanıdıklarına ne şaka yapacağını planlar. Bazıları temkinli ve tetiktedir; o ... Devamı »

Bilgi

Parasız Yaşamak Mümkün mü ?

07:43

Unknown

Dünyalı Dergi’in 3. sayısının dosyasında “Para amaç mı, araç mı?” diye sorduk. Para yüzyıllardır insan yaşamının en önemli parçalarında... Devamı »

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

07:40

Unknown

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN Haydar Dağ Zafer Bayramınızı Kutlarım. Devamı »

Tarihte Bugün

Tarihte Bügün 30 Ağustos

07:39

Unknown

Olaylar MÖ 30 - Eski Mısır'da Kraliçe Kleopatra intihar etti. 1071 - Malazgirt zaferi ile Alparslan 'ın komutasındaki Türkler ... Devamı »

29 Ağustos 2014 Cuma

Bilgi

En çok söylenen yalanlar

09:20

Unknown

Kimse bir diğerine “Yalan kötüdür, aman yalan söyleme sakın!” demesin. Herkes mutlaka yalan söylüyor. İster iyi niyetle söylensin, is... Devamı »

Sanat

Da Vinci’nin piyanosu 500 yıl sonra ilk kez çalındı

09:14

Unknown

Codex Atlanticus Ressam, heykeltıraş, mimar, tasarımcı, mucit… İtalyan Rönesansı’nın dahi sanatçısı Leonardo da Vinci’yi tanımlaya... Devamı »

Sanat

Uzaydan Görünen Sanat Eserleri

09:12

Unknown

Sanatçıların yapıtlarını görmek için nerelere gideriz? Müzelere, sanat galerilerine, sanatçı atölyelerine… Bazen de kent meydanlarında, so... Devamı »

Çevre

Karbon ayak izin ne?

09:04

Unknown

Dünya üzerinde yaptığımız her hareketin bir izi var. Bu izlerin bazılarını görürsün; bazılarınınsa farkına bile varmazsın. Oysa yapt... Devamı »

Kaydol: Kayıtlar (Atom)

Anasayfa » Ar�iv Ağustos 2014

Kendin Yap: Plastik alışveriş torbası

Bu satırları okuyorsan, 10 Dakika Onceki“Kağıt torba mı, plastik torba mı, bez torba mı?“ yazımızı okumuş ve plastik torbaları daha az kullanmak için bir adım atmışsındır demektir. Bize göre doğru yoldasın, Dünyalı. Şimdi senin için harika bir önerimiz var. Evinde birike birike koca bir yığın oluşturan ve her alışveriş yaptığında da o yığının giderek büyümesine neden olan naylon poşetleri yok etme zamanı. Daha doğrusu dönüştürme zamanı!

Ne yapacağız?

Naylon poşetleri naylon şeritlere, naylon şeritleri naylon yumaklara dönüştürmek ve elde edilen bu yumakla sağlam bir alışveriş çantası örmek.
Bu sayede alışverişlere giderken yanında götürebileceğin ve yeni naylon poşetleri almamanı sağlayacak yeni ve daha sağlam bir alışveriş torban olacak.

Ne gerekiyor?

Bolca naylon poşet
Makas
Bir çift şiş ya da yeterli kalınlıkta bir tığ
Şiş / tığ kullanma becerisi ya da örgü örmeyi bilen biri

: 1. Torbanın dip kısmını kes.

: 2. Torbayı olabildiğince açıp düzleştir.

: 3. Üst kısımda 2,5 cm’lik bir çıkıntı bırakarak katla. Katlanan kısmın genişliği de 2,5 cm olsun.

: 4. Sapları da kes.

: 5. Elde ettiğin şeridi 2.5 cm aralıklarla kes. Yukarıda açıkta bıraktığın kısmı kesmemeye dikkat et.

: 6. Katlanmamış kısmını tutup nazikçe silkele. Katlı kısım püskül püskül açılacak.

: 7. Torbanın katlanmayan kısmını aç ve düzgünce yay.

: 8. Katlanmamış kısmın merkezinden (enlemesine) en yakındaki kesili kısma doğru diyagonal olarak kes.

: 9. Katlanmamış kısım boyunca, kesili kısımları çaprazlama kesiklerle birleştirmeye devam et.

: 10. Son kesik de ilki gibi olacak. Plastik torbayı tek, uzun ve ince bir plastik şeride dönüştürmüş durumdasın.

: 11. Plastik şeridi yumak yap. Artık dayanıklı, tekrar kullanılabilir bir alışveriş çantası yapabilirsin.

Kağıt torba mı, plastik torba mı, bez torba mı?

Naylon poşetlerin doğaya verdiği zararları artık çoğumuz biliyoruz. Bir naylon torbanın toprakta geri dönüşmesi yıllar, yüzyıllar sürer. Toprağa ve suya çok sayıda kimyasal madde karışır. Kısacası plastikten yapılan poşetler zararlı. Bu durumda akla hemen kâğıt poşetler geliyor. Kâğıt geri dönüştürülebilen bir malzeme. üstelik doğada çözülebiliyor. Yani kâğıt poşetler naylon poşetlere göre daha çevre dostu. …mu acaba?
İkibin50′deki bir yazıda plastik poşetlerin kağıda göre daha az enerji ve su harcanarak üretildiği yazıyor. Yazı şöyle devam ediyor:

“1000 adet kağıt torba üretimi için 3 bin 785 litre su tüketilirken aynı miktar plastik poşet için 30 litre su harcanır. Ayrıca plastikler için ağaç kesilmez, ağaçlar kesilmediğinden ekosistem korunur. Kağıt üretimi için ise her yıl dünya ormanlarının yüzde 1,3’ü kullanılır ki bu oran yaklaşık 40 milyon hektar olup İsviçre ve Paraguay’ın yüzölçümlerine eşittir. Plastik poşetler daha hafif olduğundan, daha az yer kaplar ve daha az enerji harcar. Kağıt torbaların taşınmasında harcanan enerji plastik poşetlerin taşınmasında kullanılan enerjinin tam 5 katı. Plastiğin hafifliği lojistikte sağladığı yakıt tasarrufu ile de avantaj yaratır.”

Aynı yazıda plastik poşetlerin kâğıt poşetlere göre daha az katı atık yarattığı da yazıyor:

“1000 adet plastik torba 4,7 kg katı atık oluştururken, aynı adetteki kağıt torbalar ise bu rakamın yaklaşık 7 katı yani 33,9 kg katı atığa neden olur.”

Bir naylon poşetin üzerinde “biodegradable” yazısı gördüğünde bil ki o poşet “biyobozunur” yani doğada çözülebilen malzemeden üretilmiştir.

Fotoğraf: Nicole Zhang / Flickr

Günümüzde üretilen naylon poşetlerin çoğu artık geri dönüştürülebilir malzemeden üretiliyor. Ülkeler doğada çözünebilir poşet üretimini destekliyor. Plastik poşetlerin biyobozunur olması, çözünürlüğün hemen o anda gerçekleştiği anlamına gelmez. Geri dönüşüme gitmeyen biyobozunur torbaların toprakta çözülme süresi en az 2 yıl. Bu süre içinde bu poşetlerin hayvanlara verdiği zararların telafisi yok.

Peki ne yapalım?

Mercan Y. Uluengin’in yazısının başlığı zaten ne yapmamız gerektiğini söylüyor: “Az tüket, yeniden kullan, geri dönüştür!” Önümüzde birkaç çözüm yolu var.

Naylon poşet kullanımını azaltmak. Alışverişlerde naylon poşet almak gerekiyorsa fazlasını istememek; mümkünse daha önceki alışverişlerde aldığımız poşetleri yanımızda taşımak ve aynı poşetleri defalarca kullanmak.
Fazla naylon poşetleri sağlam çantalara dönüştürmek ve alışverişlerde bu çantaları kullanmak. (Bunun için örgü bilmek gerekiyor. Poşet naylon şeritler halinde kesili plastik bir ip elde ediliyor ve bu ipi kullanılarak örgü örülüyor.)
En iyisi bez torba, file ya da sepet kullanmak. Hazır satılan bez torbalardan alabilir ya da daha keyifli olacaksa kendi torbanı dikebilirsin

Araştırma Sonucunda Bu Bilgileri Sizinle Paylaşıyorum.

Suyu az harcamak için 10 neden

Dünya üzerindeki temiz ve kullanılabilir tatlı su miktarı o kadar az ki,suyu az harcarken iki kere düşünmek gerektiğini artık hepimiz biliyoruz. Ama olur da, bu gerçeği unutursak diye, suyu az harcamak için nedenlerimiz neler olabilir diye bir liste çıkarttık.

Dünya üzerinde 21 saniyede bir, bir çocuk sudan kaynaklanan bir hastalık yüzünden yaşamını yitiriyor.
Genel olarak ise her yıl yaklaşık 3,5 milyon insan su kaynaklı bir hastalık yüzünden yaşamını yitiriyor.
Kadınlar günde 200 milyon saati temiz su bulmak ve taşımak için harcıyor.
Cep telefonuna sahip insan sayısı, tuvalete sahip insan sayısından daha fazla.
780 milyon insan temiz su kaynağından yoksun yaşıyor. Bu sayı, ABD nüfusunun neredeyse üç katına eşit.
Her yıl dünyadaki kasaba ve kent nüfusuna eklenen 60 milyon insanın çoğu, sıhhi tesisattan yoksun, gecekondu benzeri yasadışı yerleşimlere yerleşiyor.
780 milyon insanın temiz su kaynağına erişimi yok. Bu, yaklaşık her dokuz kişiden biri demek.
Sudan kaynaklanan hastalıklar, silahların kullanıldığı herhangi bir savaştan daha fazla can alıyor.
Bir ABD’linin beş dakikalık duşta kullandığı su, gelişmekte olan bir ülkede gecekonduda yaşayan ortalama bir insanın bir günlük su ihtiyacından daha fazla.
Hastalıkların büyük kısmı kanalizasyon sularından kaynaklanır. Kanalizasyona karışan suyun yalnızca %10’u temizlenir. Geri kalanı göl, nehir ve denizlere karış

Su Hakkında Bilmedikleriniz

Yetişkin bir insanın vücudunun yaklaşık %70’i sudur.
Aşırı miktarda suyu hızlıca içmek, su zehirlenmesine neden olabilir. Kandaki sodyum seviyesinin azalmasıyla ortaya çıkan zehirlenme, beyindeki suda dengesizliğe neden olur.
Su zehirlenmesi genellikle aşırı spor faaliyetleri sırasında gerçekleşir.
Yoğun bir fiziksel faaliyetin ardından kaybettiğimiz kilo aslında yaktığımız yağlar değil, kaybettiğimiz sudur.
Günlük içmemiz gereken su miktarı sekiz bardaktır. Bu miktarın tamamını sıvı olarak almak zorunda değiliz. Hemen hemen her gıda ve içecek içinde su barındırır.
Meşrubat, çay ve kahvenin neredeyse tamamı sudan oluşur. Ancak bu içeceklerin içinde bulunan kafein, idrar söktürücüdür ve suyun vücutta ihtiyaç duyulan yerlere gitmesine engel olur.
İnsan susadığını hissettiği anda, aslında vücudundaki toplam suyun %1’ini çoktan kaybetmiş durumdadır.
Dünya yüzeyinin %70-75’i suyla kaplıdır.
Dünya kapalı bir sistemdir. Yani, dünyadaki mevcut su, milyonlarca yıl önce dünyada bulunan suyla aynıdır.
Dünyadaki suyun yalnızca %3’ü kullanılabilir durumdadır. Bu kullanılabilir suyun büyük bölümü yer altı havzalarında; geri kalanı nehir ve tatlı su göllerinde bulunur

Sanatçı Hayvanlar

Çoğumuz sanat denen kavramın insanlarla ilişkili olduğunu düşünürüz. Sen de böyle düşünenlerdensen seni bazı hayvanlarla tanıştırmanın vakti geldi. Bu hayvanlar boyaları ve renkleri öyle sevdiler ki, resim yapmak onların tutkusu haline geldi.

Goril Koko

Koko, uzun yıllardır eğitmeni Francine Patterson ile birlikte çalışıan Koko, Amerikan işaret dilinde 1,000 sözcük biliyor. Sıradışı iletişim becerisiyle zooloji tarihinin en alışılmadık kahramanlarından biri haline gelen Koko, her türlü istek, ihtiyaç ve duygusunu işaret diliyle ifade edebiliyor. Koko, yaklaşık 2000 İngilizce sözcüğü de duyduğu zaman anlıyor.En çok kedi yavrularıyla oynamaktan hoşlanan Koko, arada sırada resim de yapıyor. Sevimli goril, geçtiğimiz günlerde 43. yaş gününü kutladı.

: Koko, en sevdiği kedi yavrularından biriyle.

: Koko çalışırken

: Koko’nun yaptığı bir başka gorilin portresi

Goril Michael

Michael, her resmini adlandırıyordu.Kamerun’da dünyaya gelen ve öksüz kaldıktan sonra ömrünü Kaliforniya’daki Goril Vakfı’nda geçiren Michael, Goril Koko’dan işaret diliyle konuşmayı öğrendi. 600 sözcük bilen Michael’ın hobisi resim yapmaktı. Resim yapmayı çok ciddiye alan Michael’ın en sevdiği renk sarıydı ve çok renkli soyut resimlere imza attı. Michael, 2000 yılında, 27 yaşındayken öldü.

: Michael’ın yaptığı “Oyuncak Dinozor” adlı tablo

: “Koku”

: “Ben, Kendim, İyi”

Şempanze Congo

Ünlü ressam Pablo Picasso, Congo’nun resimlerinden o kadar etkilendi ki, şempanzenin bir resmini bile satın aldı. 1950’li yıllarda zoolog ve sanatçı Desmond Morris’in öğrencisi olan Congo, ilk başlarda boyayı herhangi bir şempanzenin yapacağı gibi tuvale sıçratıyordu. Ancak iki yıllık çalışmanın ardından Congo’nun fırçayı tutuş biçimi değişmeye, resimleriyle ilgilenmeye başladı.Yüzlerce resim yapan Congo’nun işleri, 1957 yılında Londra Çağdaş Sanat Enstitüsü’nde sergilendi.

Goril N’Dowe eğitmeniyle çalışırken

Goril N’Dowe

İngiltere’deki bir hayvanat bahçesinde yaşayan yedi yaşındaki goril N’Dowe’nin resimleri e-Bay’de satılıyor. Kendisine verilen sanat malzemelerine büyük ilgi gösteren goril, resimleri parmaklarıyla yapıyor. Resimlerin geliri, gorillerin yararına kullanılıyor.

Fil Ruby

Rubby’nin en pahalı resmi 25,000 Dolar’a satıldı.Ruby’nin ressamlık kariyeri, yaşadığı alandaki çamura hortumundan tuttuğu çubukla çizgiler çizmesiyle başladı. Ruby’nin ne yaptığını fark eden bakıcıları ona fırça ve boya verdiler. Çok sayıda resim yapan Ruby’nin resimleri binlerce dolara alıcı bulmuş. Phoenix Hayvanat Bahçesi’nde yaşayan Ruby, 1998 yılında 25 yaşındayken öldü.

: Ruby

Başka bir fil tarafından yapılmış soyut çalışmalardan biri


Bazı İnsanlar Çöp Adam Bile Cizemez Ornegin BEN

Gezgin kirp Biddy

Biddy ile internette gezinirken, tesadüfen tanıştık. Biddy bir kirpi. Daha ayrıntılı söylemek gerekirse o bir pigme Afrika kirpisi. Bazıları bu türe “evcil kirpi” de diyor. Evet, kirpileri evcil hayvan olarak besleyenler de var. Toni DeWeese ve Tom Unterseher de böyle yapmışlar. Biddy onların biricik evcil kirpisi. (Pigme Afrika kirpileri hakkında daha ayrıntılı bilgi istesen, yazının en sonuna inmen gerek.)
biddy 1

Peki bu Biddy kirpiden neden söz ediyorum? Çünkü Biddy bir “gezgin kirpi”. Toni ve Tom seyahat etmeyi çok seviyorlar. Biddy’yi de bundan mahrum etmemişler ve gittikleri her yere onu da götürmüşler. ABD’nin doğusundaki Oregon kentinde yaşıyan çift, hemen her hafta yakın çevredeki bir yere gidiyor. Böylece Biddy de başka hiçbir kirpinin görmediği kadar çok dağ, orman, şelale ve nadir de olsa bir tatlıcı dükkanı görüyor.

Toni ve Tom, küçük arkadaşları adına bir Instagram hesabı da oluşturmuşlar. Biddy’nin seyahat fotoğrafları bir anda öyle popüler olmuş ki, takipçi sayısı hızla artmış. Biddy’nin şu an Instagram’da 380 binden fazla izleyicisi var ve Biddy’nin yeni fotoğraflarını görmek için hevesle bekleyenlerin sayısı her gün artıyor.

Pigme Afrika kirpisi
Kirpigiller familyasının (Erinaceidae) bir üyesi olan pigme Afrika kirpisi, en yaygın evcil kirpi türüdür. Dört parmaklı kirpi ile Kuzey Afrika /Cezayir kirpisinin melezi olan bu ufak türün boyu 12-30 cm arasında değişir. Ağırlığı ise yaklaşık 500 gr’dır. Ortalama 4-6 yıl yaşarlar. Kirpiler etçil memelilerdir. Genellikle küçük böceklerle beslenirler. Ama evcil kirpilere hazır mamaların verildiği de görülür. Genellikle ılıman iklimden hoşlanırlar.

Haydar Dağ Çok Şeker Bir Hayvan.

1 Nisan' da Neden Şaka Yapılır

Her yıl 1 Nisan yaklaşırken insanlar arkadaşlarına ya da tanıdıklarına ne şaka yapacağını planlar. Bazıları temkinli ve tetiktedir; o sabah güne başlarken bir şakanın kurbanı olmamak için gözlerini, kulaklarını alabildiğine açarlar. bazılarıysa o kadar şanslı değildir. O günün 1 Nisan olduğunun farkına bile varmazlar. Onlar için şaka kaçınılmazdır.

Peki 1 Nisan’da şaka yapma geleneği nereden kaynaklanır?

Antik Roma’da ekinoks vakti kutlanan Hilaria bayramındaki eğlencelerin Nisan 1 şakalarının atası olduğu söyleniyor.
Fransa’da bugüne “Poisson d’avril / Nisan Balığı” denir. Bu adın kökeni 16. yüzyılda… Fransa kralı IX. Charles 1564 yılında yılbaşını 1 Nisan’dan 1 Ocak’a aldırır. Ancak bazı insanlar bu değişiklikten haberdar olamaz ve 1 Nisan’ı yılbaşı olarak kutlamaya devam ederler. Onlarla alay edilmeye ve bu kişilere şaka yapılmaya başlanır. Bu durum daha sonra bir geleneğe dönüşür ve 1 Nisan’a “aptallar günü”, o günü yılbaşı kabul edenlere de “Nisan Balığı” denir. İngiltere ise bugün “April Fools’ Day / Nisan Aptallar Günü” olarak adlandırılır.
Fransa’da insanlar zamanla yeni yılın 1 Ocak’ta başladığına alışırlar; ama şaka yapma geleneği devam eder. Giderek başka ülkelere de yayılır.

1 Nisan’da neler yapılır?

Spagetti hasadı yapan çiftçiler

Şaka yaptığın kişinin sırtına bir balık resmi iliştirebilirsin.
Şok edici şakalar yapabilirsin.
Şaka yapıp karşındaki kişiyi şoka uğratınca “1 Nİİİ-SAAAN!” ya da “NİSAN BİİİİİR!” diye bağırırsın.
Nisan 1 şakası yaparken dikkat etmen gereken şey, ciddiyetini bozmamak ve ikna edici olmaktır.

Yapılmış en ilginç şaka

1957 yılında İngiliz televizyon kanalı BBC’de geniş kapsamlı bir şaka yapıldı ve yayında gerçek olmayan bir haber duyuruldu. Ciddi bir haber programı Panorama’da yayınlanan haber, İsviçre’de yapılan spagetti hasadından söz ederken, arka planda ağaçtan spagatetti toplayan çiftçi görüntülerine yer verdi. haber o kadar etkili oldu ki pek çok izleyici kanalı arayarak spagetti ağacını nasıl yetiştirebilecekleri konusunda bilgi aldılar

Parasız Yaşamak Mümkün mü ?

Dünyalı Dergi’in 3. sayısının dosyasında “Para amaç mı, araç mı?” diye sorduk. Para yüzyıllardır insan yaşamının en önemli parçalarından biri. Çoğu insan için parasız yaşam mümkün değil. Gündelik yaşamımızda paradan ne kadar çok söz ettiğimizin, parayı ne çok kullandığımızın farkında mısın?
Bakkala gittiğinde… “İki ekmek, bir şişe de su alıyorum. Kaç lira?”
Dolmuşa bindiğinde… “Rica etsem şu parayı uzatır mısınız? Bir tam, iki öğrenci…”
Yeni bir ayakkabı bakarken… “Bunun rengi çok güzel ama biraz pahalıymış. Hiç indirim yapmıyor musunuz?”
Pazar alışverişinde. “Bir kilo domates, iki demet maydanoz, yarım kilo biber. Hepsi 3 lira.”
Harçlık isterken… “Anne harçlığıma biraz zam yapabilir misin?”
Biriktiriyoruz, harcıyoruz, saklıyoruz, çarçur ediyoruz, kaybediyoruz, kazanıyoruz. Para hayatımıza bu kadar girmişken parasız yaşamak mümkün mü sence?
Bazı insanlar için mümkün. Bunlardan biriyle Dünyalı’da da tanıştın zaten: Mark Boyle, nam-ı diğer “Parasız Adam”.
mark boyle 1

İrlandalı bir iktisatçı olan Mark Boyle mesleği gereği parayı gayet iyi tanıyordu. Ancak günün birinde bir karar verdi ve hayatı bambaşka bir yola girdi. Bir arkadaşıyla arasında geçen sohbet esnasında paranın kendimizle eylemlerimiz arasında bir tür kopukluğa neden olduğunu fark etti.
Bu konuşmanın ardından, parasız da yaşanabileceğini savunan Boyle, sahip olduğu her şeyi bir kenara bıraktı ve bir karavana yerleşti. Gıda alışverişi yapmak yerine kendi yetiştirdiği ürünleri tüketmeye başladı. Ormanda böğürtlen topladı. Giysi alışverişi yapmak yerine başkalarının elden çıkardığı giysileri değerlendirdi. Güneş enerjisiyle ısındı; çamaşır yıkamak için kendi sabununu yaptı. Gereksinimlerini satın almak yerine elinden geldiğince kendisi üretmeye çalıştı.
mark boyle 2

Bir yıl boyunca, para ve kredi kartı kullanmadan, borç almadan yaşayan Mark Boyle, bu deneyimini gün gün kaleme aldı. Sonunda ortaya “Meteliksiz” adını taşıyan bir kitap çıktı. Bu kitabın satışa çıktığını sanma sakın. Parasız Adam, işin bu kısmında da paradan uzak durdu ve kitabını kişisel web sitesinde ücretsiz olarak paylaştı. Kitap, dilimize de çevrilip yayımlandı.
Mark Boyle ve kitabı hakkında yapılmış bir radyo programını dinlemek için burayı tıklayabilirsin. Mark Boyle hakkında daha fazla şey okumak istersen bu bağlantıdaki yazı ilgini çekebilir.
Şimdi tekrar bir düşün, Dünyalı. Acaba parayı sen de hayatından çıkarabilir misin? Çıkaramasan bile parayı daha az kullanmak ve Mark Boyle’unkine yakın bir yaşam kurmak mümkün mü? Sen olsan ne yapardın? Görüşlerini paylaşırsan seviniriz

Araştırdık Ve Bu Bilgilere Ulaştık

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

türkiye ile ilgili görsel sonucu

Haydar Dağ Zafer Bayramınızı Kutlarım.

Tarihte Bügün 30 Ağustos

Olaylar

MÖ 30 - Eski Mısır'da Kraliçe Kleopatra intihar etti.
1071 - Malazgirt zaferi ile Alparslan'ın komutasındaki Türkler Anadolu'ya girmeye başladı.
1908 - Hicaz Demiryolu açıldı.
1914 - Alman sahil topçu müfrezesi, Çanakkale Boğazı’nın her iki yakasındaki istihkâmlarda göreve başladı. Bu istihkâmların komutasına Alman Amiral Von Usedom atandı.
1922 - Türk Kurtuluş Savaşı: Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın bizzat yönettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi, Türk Ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlandı. Yunan Ordusu Başkomutanı Nikolaos Trikupis ve kurmayları esir edildi.
1924 - Gazi Mustafa Kemal Paşa, Dumlupınar Meydan Muharebesi'nin ikinci yıl dönümünde, Dumlupınar'da Meçhul Asker Anıtının temelini attı.
1924 - Türkiye İş Bankası, ilk işlemini yaparak faaliyetlerine başladı. Bankanın kuruluş sermayesi 1 milyon liraydı.
1925 - Mustafa Kemal Paşa, "Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyyedir" dedi.
1930 - Ankara-Sivas demiryolu hattı ve Sivas İstasyonu, Başbakan İsmet Paşa'nın konuşmasıyla hizmete açıldı.
1937 - Van Gölü'nde ilk vapur seferi yapıldı.
1937 - Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'e, 1935'te girdiği Eskişehir Hava Mektebi'nde, tayyareci diploması verildi.
1941 - Alman ordusu 900 gün sürecek Leningrad kuşatmasını başlattı.
1952 - Erzurum'da Aziziye Anıtı açıldı.
1955 - Londra Konferansı'nda Kıbrıs sorunu ele alındı. İngiltere Kıbrıs'ta üçlü bir yönetim önerdi. Yunanistan ise ada halkının geleceğini kendinin belirlemesini istedi. Toplantıya Türkiye'den Dışişleri Bakan Vekili Fatin Rüştü Zorlu katıldı.
1963 - Kremlin ile Beyaz Saray arasında doğrudan görüşmeyi sağlayacak "kırmızı telefon" hattı devreye girdi.
1968 - Sovyet tankları Prag'a girdi.
1971 - İstanbul Televizyonu deneme yayınlarına başladı.
1974 - BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs'taki çarpışmalar yüzünden evlerini terk edenlerin güven içinde geri dönmelerine izin verilmesini öngören Fransa, İngiltere, Avusturya ortak karar tasarısını oybirliğiyle kabul etti.
1977 - Milli yüzücü Erdal Acet, Manş Denizi'ni 9 saat 4 dakikada geçti. Bu mesafedeki en iyi 10 derece sıralamasına girdi.
1977 - Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı.
1981 - İran Devlet Başkanı Muhammed Ali Recai ve Başbakan Muhammed Cevad Bahomar bombalı saldırı sonucu öldürüldü.
1985 - Uluslararası Af Örgütü BM İnsan Hakları Komisyonu'na bir rapor gönderdi. Raporda, Bulgaristan'da Türk azınlığa karşı girişilen Bulgarlaştırma kampanyasına son verilmesi istendi.
1988 - Irak ordusundan kaçan binlerce Kürt Türkiye sınırına yığılmıştı. Hükümet sınırları açmaya karar verdi. Binlerce Kürt Hakkari'nin Çukurca ve Uludere ilçelerine sığındı.
1992 - Güvenlik güçleri ile İran'dan Türkiye'ye giren 300 kadar PKK militanı çatıştı; 100 militan ve 10 güvenlik görevlisi öldü.
1995 - NATO, Bosnalı Sırplara karşı hava harekatı başlattı. Kararlı Güç Harekatı, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri Avrupa'daki en yoğun bombardımanlardan biri oldu.

Doğumlar

1748 - Jacques-Louis David, Fransız ressam (ö. 1825)
1797 - Mary Shelley, İngiliz yazar (ö. 1851)
1852 - Jacobus Henricus van 't Hoff, Hollandalı Nobel Kimya Ödülü sahibi kimyacı (ö. 1911)
1871 - Ernest Rutherford, İngiliz fizikçi (ö. 1937)
1913 - Richard Stone, İngiliz ekonomist (ö. 1991)
1930 - Warren Buffett, ABD'li girişimci
1937 - Bruce McLaren, Yeni Zelandalı araba yarışçısı (ö. 1970)
1941 - Zafer Kantarcıoğlu, Türk hukukçu
1942 - Zafer Ergin, Türk tiyatro oyuncusu
1951 - Gediminas Kirkilas, Litvanyalı siyasetçi
1954 - Alexander Lukashenko, Belarus devlet başkanı
1958 - Anna Politkovskaya, Rus gazeteci (ö. 2006)
1961 - Yusuf Erbay, Türk bürokrat
1962 - Alexander Litvinenko, Rus KGB üyesi (ö. 2006)
1962 - Zafer Tüzün, Türk futbolcu ve teknik direktör
1963 - Michael Chiklis, ABD'li oyuncu
1963 - Paul Oakenfold, İngiliz DJ
1966 - Zafer Şanlı, Bas gitarist, müzisyen, söz yazarı, besteci, aranjör
1969 - Zafer Çeviker, Simfer'in efsanevi müdürlerinden
1972 - Cameron Diaz, ABD'li oyuncu ve model
1972 - Pavel Nedvěd, Çek futbolcu
1974 - Kemal Tunçeri, Türk basketbolcu
1975 - Marina Anissina, Rus asıllı Fransız buz patenci
1976 - Roque Júnior
1978 - Tuna Yılmaz, Sinema eleştirmeni, yazar.
1982 - Andy Roddick, ABD'li tenisçi
1983 - Jonne Aaron, Finlandiyalı müzisyen
1986 - Zafer Yelen, Türk futbolcu

Ölümler

1723 - Anton van Leeuwenhoek, Hollandalı bilim insanı (d. 1632)
1935 - Henri Barbusse, Fransız romancı ve gazeteci (d. 1873)
1935 - Namık İsmail, Türk ressam
1938 - Max Factor, Kozmetik üreticisi (d. 1877)
1940 - J.J. Thomson, İngiliz Nobel Fizik Ödülü sahibi fizikçi (d. 1856)
1993 - Taner Şener, Türk ses sanatçısı
1995 - Fischer Black, ABD'li ekonomist (d. 1938)
1997 - Ernest Wilimowski, Polonyalı-Alman futbolcu (d. 1916)
2000 - Gürdal Tosun, Türk tiyatro sanatçısı (d. 1967)
2003 - Charles Bronson ABD'li aktör
2005 - Nihat Akçan, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu, yönetmen (d. 1926)
2006 - Glenn Ford, ABD'li aktör
2006 - Necip Mahfuz, Mısırlı yazar (d. 1911)
2008 - Gilberto Rincón Gallardo, Meksikalı politikacı

Bu Bilgi Wikipedi Den Araştırılarak Bu Sitede Paylaşılmıştır.

En çok söylenen yalanlar

Kimse bir diğerine “Yalan kötüdür, aman yalan söyleme sakın!” demesin. Herkes mutlaka yalan söylüyor. İster iyi niyetle söylensin, ister kötü niyetle, yalanlardan kaçamıyoruz. Ama bazı yalanlar var ki, onlar en sık başvurduğumuz yalanlar.

İyi ki yalan söyleyince burnumuz uzamıyor!

İşte günlük yaşamda kendimizi, başkasını ya da bir durumu kurtarmak için sarıldığımız yalanlardan bir kısmı:

İyiyim, teşekkür ederim.
Telefonumun şarjı bitti.
Yemek çok lezzetli olmuş.
Çok tokum.
Ben yapmadım.
Ben öyle dememiştim.
Kendimi iyi hissetmiyorum.
Sadece şaka yapıyordum.
Sana hiç yalan söyler miyim?
Hiç haberim yoktu.
Ben yalan söylemem.
Elbisen çok yakışmış.
Ne kadar kilo vermişsin.
Bilmiyorum.
Ödevimi bitirdim.
Öğretmen ödev vermedi.
Otobüsü / treni / vapuru kaçırdım.
Başım çok ağrıyor.
Duymadım.
Görmedim.

Da Vinci’nin piyanosu 500 yıl sonra ilk kez çalındı

Codex Atlanticus

Ressam, heykeltıraş, mimar, tasarımcı, mucit… İtalyan Rönesansı’nın dahi sanatçısı Leonardo da Vinci’yi tanımlayacak onlarca sıfat var. Leonardo hayatı boyunca defterler dolusu çizim yaptı. Defterlerde yer alan taslaklardan bir kısmı Leonardo tarafından, bir kısmıysa onun ölümünden sonra başkaları tarafından hayata geçirildi. Leonardo’nun piyanosu da bu ikinci gruptakilerden biri. Aslında bu tam olarak bir piyano da sayılmaz. “Viola organista” olarak adlandırılan enstrüman piyano, klavsen ve viyolonselin özelliklerine sahip. Leonardo da Vinci’nin onu hayal etmesinden tam 500 yıl sonra dile gelen bu ilginç çalgı, ilk kez geçtiğimiz kasım ayında Polonya’nın Krakow kentindeki Müzik Akademisi’nde çalındı. Polonyalı konser piyanisti Slawomir Zubrzycki tarafından çalınan enstrümanı hayata geçiren kişi de yine Zubrzycki.
Çalgının iç kısmında bir uçtan diğer uca gerili altmış bir adet çelik tel var ve bu haliyle küçük boy bir piyanoyu andırıyor. Tellerin her biri klavyeye bağlı. Ancak piyanodan farklı olarak bu kısımda çekiçler yok. Bunun yerine dört tane tekerlek (çark) var ve bunlar keman yaylarındaki gibi atkuyruğu kıllarıyla bağlanmış. Çarkların dönmesi için klavyenin altındaki bir pedala basılması gerekiyor. Tuşlara çalınmaya başladığında teller alttaki çarklara basıyor ve ortaya çelloyu, orgu, hatta akordeonu anımsatan zengin ve doygun bir ses çıkıyor.
Leonardo da Vinci’nin bu enstrümana dair tasarımı sanatçının “Codex Atlanticus” adlı defterinde yer alıyor. Ne var ki çalgıyı gerçekten yapıp yapmadığına dair bir belge yok. Da Vinci’nin tasarımını yapmak için üç yıl boyunca, toplam 5000 saat harcayan Zubrzycki “Leonardo benim yaptığım enstrüman hakkında ne düşünürdü hiçbir fikrim yok; ama hoşuna gitmesini isterdim,” demiş.
Ne dersin Dünyalı, Leonardo’nun hayal ettiği viola organista sesi tam olarak böyle miydi? Bu sorunun yanıtını hiçbirimiz veremeyeceğiz.

Ve Bir Videosunu Buldum Arkadaşlar İzlemek İçin Tıklayınız

Uzaydan Görünen Sanat Eserleri

Sanatçıların yapıtlarını görmek için nerelere gideriz? Müzelere, sanat galerilerine, sanatçı atölyelerine… Bazen de kent meydanlarında, sokak aralarında rastlarız heykellere, öyle değil mi? Yeryüzü sanatçıları, sanatı ve sanatçıyı sadece bu mekânlara sığdıran anlayışa karşı çıkarlar. Yapıtların alınır-satılır olmasından rahatsızlık duyarlar. Daha özgür olabilmek için atölye ve sergi mekanı olarak doğayı tercih ederler.
Bir düşünsene, aslında doğada ne kadar sınırsız malzeme var! Yeryüzü sanatçıları işte bu sınırsız malzemeyi sanata aktarır; buzdan yaprağa, kumdan kuru dallara her şeyi kullanırlar. Bazen de Michael Heizer gibi Nevada Çölü’nde çukurlar açarak ya da Robert Smithson gibi Utah Büyük Tuz Gölü’nde spiraller oluşturarak yeryüzünde büyük boyutlu değişiklikler yaparlar. Bu eserlerin bazıları öyle büyük ölçeklidir ki, uydu görüntülerini içeren harita uygulamalarında bile (Google Maps vb.) görülebilir.
Yeryüzü sanat eserlerinin dünya üzerindeki yerlerini harita üzerinde bulurken, bunlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve uydudan görülebilenleri farketmek de eğlenceli bir etkinlik. Haydi birlikte deneyelim! Bu konuda Kuzey Amerika Sanatı ile ilgili bir derlemeye bu linke tıklayarak ulaşabilirsin; ama araştırdıkça çok daha fazlasını bulmak da mümkün tabii! İşte bazı örnekler…

Üstte soldaki, fotoğrafta Michael Heizer’in 1968-1970 yılları arasında yaptığı “Çift Negatif” (Double Negative) eserinin yapıldığı zamanki görüntüsü var. Sağda ise yapıtın yaklaşık 45 yıl sonra, şimdiki hali görülüyor. Eserin uydudan görüntüsünü görmek için burayı tıkla.

Solda sanatçı James Smithson’un 1970’de Utah Büyük Tuz Gölü’nde yaptığı “Spiral Dalgakıran” (Spiral Jetty) var. (Uydudan görmek için tıkla.) Sağda ise sanatçı James Turrel’ın 1979’dan bu yana üzerinde çalıştığı, içine tüneller ve gözlem yerleri yapmak için çaba sarf ettiği San Fransisco yakınlarındaki “Roden Krateri“ görülüyor. (Onun uydu görüntüsü ise burada.)

Araştırma Sonucu Bu Bilgilere Ulaşabildim

Karbon ayak izin ne?

Dünya üzerinde yaptığımız her hareketin bir izi var. Bu izlerin bazılarını görürsün; bazılarınınsa farkına bile varmazsın. Oysa yaptığın her hamlenin Dünya’ya bir etkisi var. İyi ya da kötü… Ne yazık ki, biz insanlar, yaklaşık iki yüz yıldır Dünya’ya çok da iyi davranmıyoruz. 20. yüzyılla birlikte bu durum daha da kötü bir hal almaya başladı. Bıraktığımız izler, üst üste o kadar birikti ki, bunun sonucuna “küresel ısınma” adını verdik. Dünya bizim atmosfere saldığımız sera gazları yüzünden ısınıyor. Atmosfer ısındıkça iklim değişiyor. Kimi canlı türlerinin yaşamı bu yüzden tehlike altında. Daha da kötüsü, bütün Dünya tehlike altında.
Küresel ısınmayla birlikte hayatımıza bir başka kavram daha girdi: Karbon ayak izi.
Ürettiğin ya da çevreye salınmasında katkıda bulunduğun CO2 (karbondioksit) gazının miktarını biliyor musun peki? Bilmiyorsan www.karbonayakizi.com adresinde hesaplayabilirsin. Bu sitede verilen bilgiye göre, Türkiye’de kişi başına üretilen CO2 miktarı tam 3,14 tonmuş. Ne kadar çok! Ama merak etme Dünyalı, hesabını yaptıktan sonra belki bazı şeyleri azaltmaya karar verebilirsin. Otomobil kullanmak yerine yürümeyi ya da bisiklete binmeyi tercih edebilirsin örneğin.
Bir başka karbon ayak izi hesaplayıcısını da Dünya Çevre Örgütü hazırlamış. Burada yer alan “Ekolojik Ayak İzi Hesap Makinesi” yardımıyla gıda, seyahat, ev ve diğer konularda bıraktığın ayak izini ölçebilirsin.

Toggle Footer